13 Ocak 2009 Salı

Bebek Nasıl Yıkanır


Yeni doğmuş bebeğinizin cildi yumuşak ve hassastır. Bebeğinizin cilt bakımının doğru olarak yapılması, cilt sağlığının ve dokusunun sağlıklı olmasını sağlar.
Genel olarak bilinenin aksine, bebeğinizi her gün yıkamanız gerekmez. Bebeğinizin altını değiştirip, verdiğiniz her yemekten sonra ağzını, burnunu temizlemeniz dışında, onu haftada 2-3 defa yıkamanız yeterlidir.
Bebek günün herhangi bir saatinde yıkanabilir. Bazı ebeveynler, bebeklerinin rahat uyumasını sağlamak için onu yatırmadan evvel yıkamayı tercih etmektedir.
İlk zamanlar bebeğinizi süngerle silerek temizlemeniz (sünger banyosu) gerekir. Bebeğinizi, enfeksiyon kapmasını önlemek için, göbeği düştükten ya da sünnet yarası iyileştikten sonra küvette yıkamaya başlayabilirsiniz.
• Kalın havlular veya süngerli banyo yastığı
• Yumuşak temizleme bezi
• Temiz bir leğen
• Bebek şampuanı ya da bebeğin tahriş etmeyecek bir sabun
• Başlıklı bebek havlusu
• Temiz bir bebek bezi ya da giyecek yeterlidir
Bebeğinizi süngerle temizlerken dikkat etmeniz gerekenler
Gerekli malzemeleri önceden hazırlayın Oda sıcaklığının yaklaşık 24 derece olmasını sağlayın Bebeğinizi kalın havluların ya da banyo süngerinin üzerine oturtun ve leğene, bebeğin beline gelecek kadar, yaklaşık 30 derece sıcaklıkta olan suyu doldurun.Bebeğinizin temizlemediğiniz kısımlarının üstünü bir havlu ya da battaniyeyle örtün.
Bebeğinizi bir an bile yalnız bırakmayın. Eğer bir şey almaya gitmeniz gerekirse, onu da havluya sardıktan sonra yanınızda götürün. Bebeğinizi temizlemeye, yüzünden başlayın. Nemli pamuklu bir bezle gözlerini iç kısmından dışarı doğru temizleyin
Bebeğinizin yüzünü sabunsuz, yumuşak bir bezle yıkayın.
Kulaklarının arkasını yumuşak bir bezle silin. Kulak zarına zarar vermemek için bezinizi bebeğinizin kulaklarının içine sokmayın.Bezinize, bebek sabunundan bir miktar damlattıktan sonra boynundan aşağıya doğru onu yıkayın. Göbek bağının ıslanmamasına dikkat edin. Son olarak bebeğinizin kafasını şampuanla temizleyin. Başını durularken suyun yüzüne doğru akmasına engelleyin. Sırt ve bileklerinden tutup ve elinizle boynunu desteklerken saçlarını durulayabilirsiniz. Bebeklerin çoğu, yıkanırken vücutlarına yumuşak hareketlerle masaj yapılmasından hoşlanır, sert hareketleri sevmez.
Bebeğinizi kurularken doktorunuzun tavsiyelerine uyun ve göbek bağına zarar vermemeye dikkat edin.
Bebeğinizin saçını taramak için yumuşak bir bebek fırçası kullanın.
Bebeğin cildinin yanmasına neden olabileceğinden dolayı saç kurutma makinesi kullanmayın.
Bebeğinizin ilk banyoları sırasında ağlaması normaldir. Yine de suyun fazla sıcak ya da soğuk olup olmadığını ve gözlerine sabun kaçıp kaçmadığını kontrol edin.

Sevgisiz Kalan Çocukların Boyu Kısa Olabiliyor!


KONYA - Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, büyümenin, anne karnında başladığını ve ergenlik döneminin sonuna kadar sürdüğünü söyledi. Çocukluk döneminde sürekli bir büyümenin gerçekleşmesinin çocukları erişkinlerden farklı kılan bir özellik olduğunu ifade eden Atabek, özellikle kronik hastalıklar ve beslenme yetersizliği boy uzamasını etkileyen en sık nedenler olarak bilindiğini kaydetti. Anne karnındaki bebeğin büyüme açısından ultrason ile takibinin yapılabildiğini belirten Atabek, “En az 15 gün arayla yapılan iki ultrason incelemesiyle büyüme duraklaması saptanırsa daha anne karnında iken çocukta büyüme geriliği tanımı kullanılır. Bu çocuklar doğumdan sonra sıkı takip altına alınırlar” dedi.
Büyümeyi yakalama 6-15 ay arasında olsa da son sınır olarak baş çevresinde 18, ağırlıkta 21, boyda ise 36 ay beklendiğini dile getiren Atabek, “Hatta ileri prematüre bebeklerde büyümeyi yakalama oldukça gecikebilir. Bu sürelerde normali yakalayamayan çocukların mutlaka çocuk endokrinoloji doktorları tarafından değerlendirilmesi ve tedavi edilmeleri önemlidir” diye konuştu.
Atabek, doğum tartısı gebelik süresine göre düşük olarak doğan ve ilk 2 yaşta büyümede yakalama yapamayan çocukların nihai boylarının kısa olacağını bildirdi.
YUVA ÇOCUKLARINDA KISA BOYLULUK
Boy kısalığının toplumda görülme sıklığının yüzde 3-15 arasında değiştiğini vurgulayan Atabek, şunları kaydetti:
“Boy kısalığının nedenleri oldukça fazladır. Ailevi boy kısalığı, yapısal boy kısalığı ve ergenliğin gecikmesi, iskelet sistemi hastalıkları, doğum kilosunun düşük olması, beslenme bozukluğu, kronik hastalıklar, uzun süreli ilaç kullanımı, turner sendromu, büyüme hormonu eksikliği ve sevgi yoksunluğunu nedenler arasında sayabiliriz. Büyüme hormonu eksikliği 3 bin 500’de bir görülür ve sıklıkla tek bulgusu boy kısalığı veya büyümede duraklamadır. Bunlardan ülkemizde en çok öne çıkan neden özellikle hayatın ilk yıllarında geçirilen beslenme bozukluğudur. Uzun süren beslenme bozukluğu olan çocukta önce kilo düşer sonra boy kısa kalır. Sağlıklı büyümek ve boy kısalığını önleyebilmek için sağlıklı bir beslenme ilk koşuldur.”
Bunun yanında en önemli boy kısalığı nedenlerinden birisinin de sevgisizlik olduğunu ifade eden Atabek, “Psikososyal nedenlerle örneğin sevgi yoksunluğu yaşayan çocuklarda, sosyal problemleri fazla olan ailelerin çocuklarında ve bazı yuva çocuklarında kısa boyluluk görülebilmektedir” dedi.
Boy kısalığı olan bir çocuğun tedavisinin de nedenine göre yapılacağını ifade eden Atabek, boy kısalığına neden olan etken ne kadar erken teşhis ve tedavi edilirse boy uzatma tedavisinde de başarı şansının o kadar artacağını sözlerine ekledi.

Bebeği Emzirmek Can Vermektir!


1-8 Ekim Dünya Sağlık Örgütü tarafından Dünya Emzirme Haftası olarak kutlanıyor. Türkiye’de doğan bebekler Romanya, Bulgaristan ve Suriye gibi ekonomik açıdan daha geride olan ülkelere göre bile şanssız. Çünkü her yıl, yeni doğan bin bebekten 38’ini daha 1 yaşına gelmeden kaybediyoruz. Üstelik bebeklerin yaşamını yitirme nedenleri arasında beslenme bozuklukları ikinci sırada yer alıyor. Oysa anne sütü doğru zamanda ve doğru şekilde kullanılırsa, bebek ölüm oranları çok daha aşağılara çekilebiliyor.
Prematüre bebeğe kendi annesinin sütü
Her anne kendi bebeğine özel süt üretiyor. Hiçbir anne sütünün diğerine benzemediğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Özlem Karahasanoğlu, “Araştırmalar, her annenin sütünün kendi bebeğinin gereksinimlerini karşılayacak nitelikte olduğunu gösteriyor. Üstelik bu yalnızca insanlar için değil, bütün canlılar için geçerli” diyor.
Karahasanoğlu; özellikle prematüre, yani erken doğmuş bir bebeğe mutlaka kendi annesinin sütünün verilmesi gerektiğini söyledi. Karahasanoğlu, “Prematüre doğmuş bir bebeğe normal doğum yapmış bir annenin sütü verilemez. Çünkü bu süt, miadında doğmuş bir bebeğin ihtiyacına göredir.
Oysa prematür bebeklerin farklı bir süte ihtiyacı vardır ki, o da ancak kendi annesinin sütüdür. Örneğin, 7 aylık doğmuş bir prematüre bebeğin annesinin sütü, bebeğin o anda ihtiyaç duyduğu besin öğeleri ve koruyucu faktörlerle donanmıştır” diye konuştu.
Emzirmek aile bütçesini koruyor
Emzirmek yalnızca bebeği değil aile bütçesini de koruyor. Pek çok ailenin yoksulluk sınırlarında dolaştığı ülkemizde, aile bütçesini korumanın bir yolu da anne sütü. Çünkü anne sütünün maliyeti yok! Tabi emziren annelerin beslenme giderini saymazsak. Emziren annelerin mama almak ve biberonların hijyenini sağlamak için zaman ve enerji kayıpları da ortadan kalkıyor.
Üstelik emzirmenin hem anne, hem de bebek sağlığına sayısız faydası var:
Bebek için faydaları:
· Her zaman sterildir, ısı derecesi idealdir.
· Besin öğesi bileşimi bebeğin gereksinmelerine uygundur.
· Koruyucu etmenleri içerir. Sindirime yardımcı aktif enzimler, enfeksiyonu önleyen İg’ler (İgA, İgG ve İgM) ve büyüme faktörleri gibi.
· Solunum yolu ve gastrointestinal enfeksiyonları (sindirimle ilgili) daha az görülür.
· Orta kulak iltihabı riskini azaltır.
· Çene ve diş gelişiminde rolü vardır.
· Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. (Tip 1 diyabet, çölyak hastalığı gibi)
· Alerjiye karşı koruyucudur ve bebeği pişikten korur.
· Bebeğin ruhsal,bedensel ve zeka gelişimine yardımcı olur. Dikkat azlığı sendromu, ilgisizlik gibi olgularda anne sütü alımı önem kazanır.
· Anne sütü alan bebekler daha az ağlarlar.
Anne için faydaları:
· Ucuzdur,hazırlama sorunu gerektirmez.
· Anne ve bebeği arasındaki duygusal bağı güçlendirerek sevgi dolu bir ilişkiyi kolaylaştırır.
· Gebeliği önleyici etkisi vardır.
· Annenin sağlığını korur. (Göğüs kanseri ve over kanseri gibi hastalıklara karşı)
· Uterusun eski haline dönmesine yardımcı olur.
· Anneyi aşırı kan kaybından korur.
Çalışan annelerin deposu
Emzirmek faydalı ama birçok anne kısa bir süre sonra bebeğini evde bırakıp işine dönmek zorunda. Uzmanlara göre iş yaşamına geri dönen annelerin bebeğine anne sütü vermesinin en kolay yolu, derin dondurucu da saklamak. Üstelik depolanan anne sütünün 6 ay bozulmaması nedeniyle, derin dondurucuyu depo haline dönüştürmek de mümkün. Anne sütünün buz dolabında, dondurulmadan 72 saat kalmasına rağmen derin dondurucuda 6 ay saklanabileceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı Doktor Kağan Kocatepe, “Anne sütü bebek için mükemmel bir besindir. Hiçbir mama, anne sütünün yerini tutamaz. Bu yüzden çalışan anneler de bebeklerine ilk altı ay sadece anne sütü vermeli ve ek gıdaya geçtikten sonra mümkünse 2 yaşına kadar devam etmelidir” dedi.
Yanlış inançlar emzirmeyi engelliyor
Anne sütü bir bebek için mükemmel, eşi bulunmaz bir besin. Ancak Anadolu’da hâlâ varlığını koruyan yanlış inançlar yüzünden bebekler yeterli anne sütü alamıyor. Anne sütünün önemi konusundaki bilimsel verilere rağmen hâlâ sürdürülen yanlış gelenekler, bebeğin daha hayatın ilk günlerinde ya da ilk yıllarında yanlış beslenmesine ve dolayısıyla hastalanmalarına yol açıyor. Hacettepe Tıp Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümü öğretim üyesi Profesör Doktor Sevinç Yücecan’a göre şu yanlış inanışlara uymak bebeğin sağlığını olumsuz etkiliyor:
· Yeni doğan bebeğe memeden gelen ilk süt verilmez.
· Yeni doğan bebeğe, meme üç ezan sonra verilir.
· Kız çocuklarına beş ezan geçmeden meme verillmez..
· Yeni doğan bebeğe, su üç ezan sonra verilir.
· Anne sütü emen bebeğe hiç su verilmez:.
· Bebeğe doğar doğmaz şekerli su verilir.
· Meme emen bebeğe yoğurt verilmez.
· Bebek ağladıkça yalancı emzikle ya da tülbente sarılmış olarak lokum verilir.
· İshal olan çocuk, emzirilmez.

Çalışan anneler İçin emzirme Rehberi


Anneler bebeklerini daha uzun süre emzirebilir. Emzirme, anne ile bebeğin baş başa kalabildiği, gözleri ile konuşabildiği çok özel bir süreçtir. Bebek ile en yakın temas, emzirme ile sağlanabilmektedir. Mükemmel ve eşsiz bir besin içeriğine sahip olan anne sütü, aynı zamanda bebeğin mikrobik hastalıklardan korunmasında önemli rol oynar. Son yıllarda yapılan çalışmalar, emzirmenin bebeğin beyin gelişimini desteklediğini; obezite, diyabet gibi hastalık risklerini de azalttığını göstermektedir.
Emziren annelerde doğum sonrası kanamalar daha az olmakta; meme ve yumurtalık kanseri, kemik erimesi gibi hastalıklar da daha az oranda görülmektedir. Başarılı bir emzirme süreci için doğru bir başlangıç yapılması çok önemlidir. Bebeğini besleyebilme içgüdüsü, bazen annelerde yoğun bir kaygıyı da beraberinde getirir. Bu dönemde anneye güven telkin etmek, olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmak ve destek olmak çok önemlidir.
Başarılı bir emzirme için:
• Anneler, kendilerini psikolojik olarak emzirmeye hazırlamalı, emzirmenin bir sabır işi olduğunu bilmelidir.
• Sütün gelmesini beklemeden bebek doğar doğmaz ilk yarım saat içerisinde emzirmeye başlanmalıdır. Bu sürede bebeğe kesinlikle şekerli su verilmemelidir.
• Doğumdan itibaren her ağlama ya da süt isteme durumunda, saat sınırlaması olmaksızın bebekler emzirilmelidir. İlk haftalarda 3 saatten fazla uyuyan bebekler, uyandırılarak da olsa, emzirilmelidir.
• Bebeğin memeye doğru şekilde yerleştiğinden emin olmalıdır. Bunun için bebek ağzını tam olarak açmalı ve meme ucu çevresindeki kahverenkli bölgeyi tamamen ağzına almalıdır. Bebeğin çenesi memeye gömük, alt dudak hafif dışa kıvrılmış pozisyonda olmalıdır.
• Emzirmeden önce veya sonra bebeğe mama, şekerli su ve diğer besinleri vermekten kaçınılmalıdır.
• Emzirme döneminde bebeğe biberon verilmemeli ve hatta ilk haftalarda emme şaşkınlığını önlemek için emzik bile kullanılmamalıdır.
• Gebelikte olduğu gibi anneler kendilerine özen göstermeli, dengeli beslenmeli, günde 2-3 litre sıvı tüketmelidir. Anneler, ayrıca yeterince dinlenmeli, moralini yüksek tutmak için eşinden ve çevresinden yardım almalıdır.
Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hilda Çerçi Özkan

Zeki Bir Bebek Nasıl Yetiştirilir


İnsan hayatının ilk yılları beyin gelişimi için çok önemlidir. Bu dönemde bebeğinizi desteklemek, zeki bir bebek yetiştirmek anne baba olarak sizin elinizdedir. Bunun için ihtiyacınız olan biraz sabır, bebeğinize ayıracağınız biraz zamandır. Bebeğin gelişimi için en gerekli şey insanlarla iletişime girmektir. Gelişimini desteklemek için yapabileceklerinize örnekleri Dr. Nilüfer Toprakçı sıralıyor:


Yenidoğan bebeğinizle göz teması kurun, gözlerinin açık olduğu o değerli anları kaçırmayın.

Bebekle konuşun, ona bir şeyler anlatın.

Bebeğinizi emzirin. Anne sütünün yararları yanında, beslenme seansları bebekle göz göze gelme, konuşma, şarkı söyleme fırsatı yaratacaktır.

Bazı mimikler yapın, yüzünüzü komik şekillere sokun. 1-2 günlük yenidoğan bebekler bile yüz hareketlerini taklit edebilirler.

Aynada kendisini görmesini sağlayın.

Onu gıdıklayın, gülmesini sağlayın.

Birlikte yürüyüşlere çıkın. Etrafta gördüklerinizi, duyduklarınızı ona anlatın. Onu markete, alışverişe, parka götürün.

Ona şarkılar söyleyin. Bu, sizin uydurduğunuz bir şarkı da olabilir.

Ona müzik dinletin. Bazı çalışmalarda, müzik ritmlerini öğrenmenin ileride matematik öğrenmeyi kolaylaştırıldığı gösterilmiş.

Bir şey yapmadan önce, ona ne yapacağınızı söyleyin ( Şimdi ışığı kapatıyorum…gibi ) Böylece, neden-sonuç ilişkisi kurmaya başlayacaktır.

Ona kitap okuyun, resimleri gösterin, her şeyin adını söyleyin.

Değişik dokulu kumaşları, giysileri ellemesini sağlayın, onları cildine değdirin.

Yiyecekleri ellemesine, kendini beslemeye çalışmasına izin verin.

Hareketlenip emeklemeye başladığında, yerde yastıklar, oyuncaklarla engelli bir parkur oluşturun.

Ona masal anlatın.
Televizyonu kapatın.
Banyo sırasında, plastik kaplara su doldurup boşaltmasına, suyla oynamasına izin verin.